Vampircilik, insanoğlunun kullandığı en yaygın mitlerden
biridir. Onun varoluşu, öyküleri, masalları süslemekle kalmaz ayrıca
korkutuculuğuyla da diğer mitlerden daha fazla ön plana çıkar. Aslında 21.
yüzyıla kadar her şey mit olarak vardı ama artık vampir miti, minimalist olarak
insanoğlunu resmediyor. Bu insanoğlundan kasıt; başta Avrupa ve Amerika olmak
üzere orta sınıf ve üst sınıftır.
Bu düşüncenin en büyük dayanaklarından biri dünyada vampir
edebiyatının patlamasıdır. Hiçbir şey durduk yere parlamaz dünyada. Eski vampir
öyküleri, şimdiki dünyanın analizini kusursuz bir şekilde yapar. Baştan aşağı
insanlığın şimdiki halini yansıtır. Bunun için vampircilik insanoğlunun
hafızasında bu kadar yer etti. Bir görev misali şimdiki zamana kadar geldi ve
buradan sonra kendini yenileneme dönemine ya da tasfiye dönemine gitti.
Vereceğim örnekler ve analizlerle daha iyi açıklanmış olacak bu durum:
11) Sarımsaktan Korkmaları: Bu kitle genelde iyi beslenmeden kaçar ve kendini
fast-foodun pis kokan girdabına teslim eder. Sarımsağın kokusu, tiksindirici
gelebilir ama kendisi pek faydalı bir besindir. Avrupa ve Amerika’daki bu kitle
ise iyi beslenmenin günde üç öğün veya diyetler olduğunu sanır. Karakterleri
zayıfladıkça, yedikleri onları obezite yapıyor.
22) Güneşe Çıkamamaları- Gece Çıkmaları: Bu aslında biraz daha geleceğe yönelik bir
ayrıntıdır. Ozon tabakasının bize getireceği felaketlere göndermedir bu.
Gündüzleri dışarı çıkamayacak duruma geleceğimiz o günler… Şimdi bile insanlar
gündüzleri sadece evde ya da işte olmayı tercih ediyorlar, ileride buluşma
saatleri güneşin batışıyla orantılı olacak. Şimdi bile bunun belirtilerini
görmek mümkün.
33) Gümüşten Korkmaları: Gümüşten korkmaları, altını ve pırlantaları yüceltme istediğidir. Kazanılan
paraların birazı ya da daha fazlası parıldayan aksesuarlara gidiyor. Gümüş
içlerinde en değersizi olduğu için pek tercih edilmiyor. Gümüş alan insan
korkulası insandır onlara göre.
44) Haçtan Korkmaları ve Ölmeleri: Bu kuşkusuz ki; dinden uzaklaşmayı simgeler. Onlara göre dini
tam anlamıyla yaşarsan, ölü bir hayat geçirirsin. Bunun için artık formalite
dincilik dünyanın en büyük dini haline geldi. kimin nasıl mutlu olduğuyla
ilgilenmez bunlar sadece dine tam anlamıyla yapışırsan, boşa giden bir hayat
görürler sizde. Acınası ve ölümser bir tavırla hemde!
55) TABUTTA YAŞAMALARI: Belki de en vampirciliğin en büyük detaylarından biri budur. Gündüzleri
tabutta yaşamak… Şimdiki global dünyayı bundan daha iyi açıklayan bir durum
olamazdı. İnsanlar evden çıkmıyor, işten çıkamıyor. Dört duvar onların tabutu
oluyor ama onlar bunu evleri sanıyor. İçlerinde yaşıyorlar ve mutlular.
Öldüklerinden haberleri yok. Onlara göre bu sonsuza kadar gidecek bir döngü.
Hisleri öyle. Davranışları öyle. Geceleri bekliyorlar ve geceleri uyuyorlar.
Uyku onların tek kaçış yolu çünkü. Gündüz tabutta yaşıyorlar gece uykuda
ölüyorlar!
66) Kanla Beslenmeleri: Bu tip insanların, kendinden başka herkesi düşman görmeleri ortak
noktalarıdır. Onları sömürmenin hiçbir zararı yoktur. Irkçılıkları hat safhaya
varır. Emperyalist ve şovenist tavırları asla eksik olmaz. Kan emerler, sosisli
yerler, sosyal olarak yaşarlar. Kıskançlık tabanlı arkadaşlıkları ve çıkarcı
kişilikleri vardır.
77) Dik Yakalı Pelerin Takmaları: Dik yaka daima üst sınıfın bir göstergesi olmuştur. Hâkimlik,
Avukatlık, Doktorluk vs. mesleklerde takılır.
88) Şatolarda Yaşamaları: Zenginlik ve ihtişam isteğidir.
99) Köpek Dişlerinin Varlığı: Köpek dişleri, kesicidir. Keser ve arkaya gönderir. Bu
ortalama bir ilkçağ insanının mızrağıdır diyebiliriz. Onlar gibi cahil ve av
isteğiyle dolu bir topluluk…
Bu kadar
vampir edebiyatının bundan başka gizli yansıması olamaz. Birde eski vampircilik
yerine yeni tarz vampircilik işin içine girince durumda daha da vahimleşiyor.
Bunu değiştirmek isteyenler, geleceklerinden korkan ve bunları tozpembe görmek
isteyenlerdir. Vampir mitlerinde bütün
insanlığın tükenmesi ihtimali pek göze çarpmaz.
Avrupa ve
Amerika kendilerinin özetini yansıtan hiçbir şeye bu kadar çok sahip çıkmaz…
Onlar diğerlerinin yok olma ihtimalini göremiyor ama biz onları yok olacakları
ihtimallerine her zaman sadığız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder